Mizojini : kadın düşmanlığı

KÜLTÜR SANAT 05.09.2023 - 17:12, Güncelleme: 05.09.2023 - 18:35 1698+ kez okundu.
 

Mizojini : kadın düşmanlığı

Mizojini yani kadın düşmanlığı hem tarihsel hem de evrensel bir sorunsal.
Mizojini yani kadın düşmanlığı hem tarihsel hem de evrensel bir sorunsal. Kadın Düşmanlığının yanında erkek düşmanlığı ve LGBTİQA+ düşmanlığı da söz konusudur. Ama bu köşe yazısında yalnızca kadın düşmanlığına odaklanacağız. Jack Holland’a göre; farklı uygarlıklara farklı tarihsel dönemlerdeki kayıtlara bakıldığında sadece kadın oldukları için kadınları aşağılamak ve onlara iğrenç bir yaratık olarak bakmak erkekler için oldukça normal olarak görülüyor. Ne yazık ki bütün dünya dinleri ve ünlü düşünürler kadını küçük gördüler. Kadınlar şeytanlaştırıldılar. Kadınlar cadı avı denilerek diri diri yakıldılar. Yakın tarihe 1960’lı ve 1970’li yıllara baktığımızda Holland’a göre; Rolling Stone gibi tanınmış gruplar da kadın düşmanlığı ile dolu şarkılar üretmişti. Örneğin; ''Under My Thump'' (Hükmüm Altında) ve ‘’Stupid Girl’’ (Aptal Kız) şarkıları…  İnsanlar tekerleğin keşfinden önce mizojinist davranmaya başladılar. Tekerlekler uçağı yürütürken, mizojini hala kadınları tutsak etmeye devam ediyor. Hatta kadına duyulan nefret kadın cinayetleri ile ilişkilendirilir çoğu zaman… Şöyle bir iddiada bulunmak istiyorum: ''ATAERKİL TOPLUM YAPISININ ÇARKINI DÖNDÜREN KADINLARDIR.’’ Özgüvensiz yetiştirilmiş ve erkeğin kadından daha değerli olduğuna inandırılmış kadınlar, Ataerkil sistem içinde erkeklerin üstün olabilmeleri ve konumlarını koruyabilmeleri için her şeyi yapıyorlar. Adeta erkeğe tapıyorlar. Toplumda kadın düşmanlığı yapan kadınları gözlemliyoruz. Tabi ki bu cümleleri yazarken müthiş bir özgüven ile yetiştirilmiş, kadın-erkek eşitliğini savunan ve bunu yaşam tarzı haline getirmiş akıllı kadınları tenzih ederim. İlla ki bir üstünlük hiyerarşisi kurulacaksa iyi insan kötü insandan daha üstün olsun. Erkek kadından daha üstündür şeklinde oluşturulan hiyerarşiyi reddediyorum. Paragrafı bitirmeden önce tenzih etmem gereken kişiler var ki, onlar da toplumda dezavantajlı konum da olan kadınlara hassas davranan centilmen beyfendiler! Size çok şaşırmayacağınız bir rapordan ve Humphrey Enstitüsü'nün araştırmalarından bahsedip yazımı bitirmek istiyorum. Birleşmiş Milletler'in hazırladığı 2023 Toplumsal Cinsiyet Sosyal Normları Endeksi Raporuna göre; Dünya üzerindeki insanların yüzde 25’i erkeklerin eşlerini dövmesinin meşru olduğuna inanırken bu oran Türkiye ‘de ise yüzde 75’i aşıyor. Humphrey Enstitüsüne göre; kadınlar dünya çapında toprak mülkiyetinin yüzde 1’nden daha azına sahip. Üzerine Tez yazılacak konular ile ilgili köşe yazısı yazmak oldukça sınırlandırıcı ve zor. Umarım yazılarımdan keyif alıyorsunuzdur, sevgiler…  
Mizojini yani kadın düşmanlığı hem tarihsel hem de evrensel bir sorunsal.

Mizojini yani kadın düşmanlığı hem tarihsel hem de evrensel bir sorunsal. Kadın Düşmanlığının yanında erkek düşmanlığı ve LGBTİQA+ düşmanlığı da söz konusudur. Ama bu köşe yazısında yalnızca kadın düşmanlığına odaklanacağız.

Jack Holland’a göre; farklı uygarlıklara farklı tarihsel dönemlerdeki kayıtlara bakıldığında sadece kadın oldukları için kadınları aşağılamak ve onlara iğrenç bir yaratık olarak bakmak erkekler için oldukça normal olarak görülüyor.
Ne yazık ki bütün dünya dinleri ve ünlü düşünürler kadını küçük gördüler. Kadınlar şeytanlaştırıldılar. Kadınlar cadı avı denilerek diri diri yakıldılar. Yakın tarihe 1960’lı ve 1970’li yıllara baktığımızda Holland’a göre; Rolling Stone gibi tanınmış gruplar da kadın düşmanlığı ile dolu şarkılar üretmişti. Örneğin; ''Under My Thump'' (Hükmüm Altında) ve ‘’Stupid Girl’’ (Aptal Kız) şarkıları… 
İnsanlar tekerleğin keşfinden önce mizojinist davranmaya başladılar. Tekerlekler uçağı yürütürken, mizojini hala kadınları tutsak etmeye devam ediyor. Hatta kadına duyulan nefret kadın cinayetleri ile ilişkilendirilir çoğu zaman…
Şöyle bir iddiada bulunmak istiyorum: ''ATAERKİL TOPLUM YAPISININ ÇARKINI DÖNDÜREN KADINLARDIR.’’ Özgüvensiz yetiştirilmiş ve erkeğin kadından daha değerli olduğuna inandırılmış kadınlar, Ataerkil sistem içinde erkeklerin üstün olabilmeleri ve konumlarını koruyabilmeleri için her şeyi yapıyorlar. Adeta erkeğe tapıyorlar.
Toplumda kadın düşmanlığı yapan kadınları gözlemliyoruz. Tabi ki bu cümleleri yazarken müthiş bir özgüven ile yetiştirilmiş, kadın-erkek eşitliğini savunan ve bunu yaşam tarzı haline getirmiş akıllı kadınları tenzih ederim. İlla ki bir üstünlük hiyerarşisi kurulacaksa iyi insan kötü insandan daha üstün olsun.
Erkek kadından daha üstündür şeklinde oluşturulan hiyerarşiyi reddediyorum. Paragrafı bitirmeden önce tenzih etmem gereken kişiler var ki, onlar da toplumda dezavantajlı konum da olan kadınlara hassas davranan centilmen beyfendiler!
Size çok şaşırmayacağınız bir rapordan ve Humphrey Enstitüsü'nün araştırmalarından bahsedip yazımı bitirmek istiyorum. Birleşmiş Milletler'in hazırladığı 2023 Toplumsal Cinsiyet Sosyal Normları Endeksi Raporuna göre; Dünya üzerindeki insanların yüzde 25’i erkeklerin eşlerini dövmesinin meşru olduğuna inanırken bu oran Türkiye ‘de ise yüzde 75’i aşıyor.
Humphrey Enstitüsüne göre; kadınlar dünya çapında toprak mülkiyetinin yüzde 1’nden daha azına sahip.
Üzerine Tez yazılacak konular ile ilgili köşe yazısı yazmak oldukça sınırlandırıcı ve zor. Umarım yazılarımdan keyif alıyorsunuzdur, sevgiler…

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.