Aydın'dan Ankara'ya! Ankara'da Emeğin Kürsüsü Kurulacak!

GÜNDEM (Sena YILDIRIM) - Muhabir Sena YILDIRIM | 08.11.2024 - 20:16, Güncelleme: 08.11.2024 - 20:24 4881 kez okundu.
 

Aydın'dan Ankara'ya! Ankara'da Emeğin Kürsüsü Kurulacak!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfedarasyonu (KESK), Aydın Şubeler Federasyonu, 30 Kasım'da gerçekleştirecekleri Ankara mitingi için basın açıklaması düzenledi.
Eğitim-sen Aydın şubesinde, gerçekleşen basın açıklamasına KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz katıldı. "YOKSULLIĞA KARŞI MÜCADELEDE BİRLEŞİYORUZ" 'Geçinemiyoruz yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz' diyerek sözlerine başlayan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz;"İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, bütçeler sadece birtakım rakamlara, bilançolara cetvellere yer verilen metinler değildir. Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara-ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur.Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür. Değerli Basın Emekçileri, Tüm bunlara rağmen iktidar alın teri ile yaşam savaşı veren ezici çoğunluğu içine ittiği tabloyu 2025 bütçesi ile daha da karartmayı hedeflemektedir. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Hem iktidarın mevcut ekonomik modeli hem de bunun bir parçası olarak arka arkaya açtığı tasarruf ve vergi paketleri ve son olarak OVP bu durumu ispatlamaktadır. Bilindiği üzere 2019 sonundan 2023 Mayıs seçimlerine kadar olan dönemde düşük merkez bankası politika faizi, yüksek kura dayalı bir ekonomik model uygulanmıştır. Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı modeli şu cümleler ile özetlemişti. “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor”2023 seçimlerinden hemen sonra geçilen mevcut ekonomik modelde de çarklar yine emeği ile geçinenlerin daha fazla yoksullaştırılması, işsiz bırakılması pahasına döndürülmektedir. KESK olarak “rasyonel” diye cilalanan, “çare” olarak gösterilen ekonomik modelin, daha ilk günlerde IMF’siz IMF programı olduğuna dikkat çekmiştik.İktidar söz konusu modele geçer geçmez 2023 Mayıs seçimlerini kazanmak için kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almak için düğmeye basmıştır" ifadelerini kullandı. "VERGİDE VE ÜCRETLERDE ADALET İSTİYORUZ" KDV,ÖTV gibi ödenen tüm vergilerin düşürülmesi gerektiğini belirten Yılmaz, bir bir taleplerini sıraladı. KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz;"Bizler emekten halktan yana bir bütçe için:Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.Vergide ve ücretlerde adalet istiyoruz. Bunun için; tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini, Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz. Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira,aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.Bu kapsamda KESK olarak “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!“ şiarı ile tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında olacağız. Kamu emekçisinden işçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden kadınlarına, gençlerine kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştireceğimiz Merkezi Miting ile emeğin kürsüsünü kuracağız." diye konuştu. Son olarak 30 Kasım'da gerçekleşecek olan Ankara mitingine KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, tüm emekçileri davet etti.  
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfedarasyonu (KESK), Aydın Şubeler Federasyonu, 30 Kasım'da gerçekleştirecekleri Ankara mitingi için basın açıklaması düzenledi.

Eğitim-sen Aydın şubesinde, gerçekleşen basın açıklamasına KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz katıldı. "YOKSULLIĞA KARŞI MÜCADELEDE BİRLEŞİYORUZ" 'Geçinemiyoruz yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz' diyerek sözlerine başlayan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz;"İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, bütçeler sadece birtakım rakamlara, bilançolara cetvellere yer verilen metinler değildir. Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara-ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur.Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür. Değerli Basın Emekçileri, Tüm bunlara rağmen iktidar alın teri ile yaşam savaşı veren ezici çoğunluğu içine ittiği tabloyu 2025 bütçesi ile daha da karartmayı hedeflemektedir. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir. Hem iktidarın mevcut ekonomik modeli hem de bunun bir parçası olarak arka arkaya açtığı tasarruf ve vergi paketleri ve son olarak OVP bu durumu ispatlamaktadır. Bilindiği üzere 2019 sonundan 2023 Mayıs seçimlerine kadar olan dönemde düşük merkez bankası politika faizi, yüksek kura dayalı bir ekonomik model uygulanmıştır. Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı modeli şu cümleler ile özetlemişti. “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor”2023 seçimlerinden hemen sonra geçilen mevcut ekonomik modelde de çarklar yine emeği ile geçinenlerin daha fazla yoksullaştırılması, işsiz bırakılması pahasına döndürülmektedir. KESK olarak “rasyonel” diye cilalanan, “çare” olarak gösterilen ekonomik modelin, daha ilk günlerde IMF’siz IMF programı olduğuna dikkat çekmiştik.İktidar söz konusu modele geçer geçmez 2023 Mayıs seçimlerini kazanmak için kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almak için düğmeye basmıştır" ifadelerini kullandı. "VERGİDE VE ÜCRETLERDE ADALET İSTİYORUZ" KDV,ÖTV gibi ödenen tüm vergilerin düşürülmesi gerektiğini belirten Yılmaz, bir bir taleplerini sıraladı. KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz;"Bizler emekten halktan yana bir bütçe için:Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.Vergide ve ücretlerde adalet istiyoruz. Bunun için; tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini, Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz. Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira,aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.Bu kapsamda KESK olarak “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!“ şiarı ile tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında olacağız. Kamu emekçisinden işçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden kadınlarına, gençlerine kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştireceğimiz Merkezi Miting ile emeğin kürsüsünü kuracağız." diye konuştu. Son olarak 30 Kasım'da gerçekleşecek olan Ankara mitingine KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, tüm emekçileri davet etti.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.